SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

HACC BAHSİ

<< 1185 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

22 - (1185) وحدثني عباس بن عبدالعظيم العنبري. حدثنا النضر بن محمد اليمامي. حدثنا عكرمة (يعني ابن عمار) حدثنا أبو زميل عن ابن عباس رضي الله عنهما. قال: كان المشركون يقولون: لبيك لا شريك لك. قال فيقول رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "ويلكم ! قد. قد" فيقولون: إلا شريكا هو لك. تملكه وما ملك. يقولون هذا وهم يطوفون بالبيت.

 

[ش (قد قد) قال القاضي: روى بإسكان الدال وكسرها مع التنوين. ومعناه: كفاكم هذا الكلام فاقتصروا عليه ولا  تزيدوا].

 

{22}

Bana Abbâs b. Abdilaziz El-Anberl rivayet etti. (Dediki): Bize Nadr b. Muhammed El-Yemâmi rivayet etti. (Dediki): Bize İkrime yani İbni Ammar rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Zümeyl, İbni Abbâs (Radiyallahu anhüma)'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş:

 

Müşrikler «Tekrar icabet sana. Senin şerikin yoktur.» derlerdi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de :

 

«Yazık size, «Yeter yeter.» buyurur, bunun üzerine müşrikler: «Yalnız bir şerik müstesna, o senin şerikindir, sen, ona ve onun mâlik olduğu her şey'e mâliksin.» derlerdi. Onlar, bunu Kabe'yi tavaf ederken söylerlerdi.

 

 

İzah:

Kaadî İyâz'ın beyânına göre «Sadd, kadd» kelimeleri «kadın, kadın» şeklinde de rivayet olunmuştur. Bunun mânâsı: «Bu söz size yeter. Fazla konuşmayın.» demektir.

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in sözü de burada sona erer. Hadîsin geri kalan sözleri râvinin naklidir. Anlaşılıyor ki Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müşriklerin sonunda şirk koşacaklarını bildiği için sözlerini oraya vardırmadan kesmek istemiştir. Yani: «Sadece, tekrar icabet sana. Senin şerikin yoktur.» sözüyle iktifa etmelerini emir buyurmakla kendilerini tevhide davet buyurmuştur.

 

Haller değiştikçe telbiyeyi tazelemek müstehabdır. Meselâ sabah ve akşam olurken, yokuş çıkarken, aşağı inerken, oturup kalkarken, vasıtaya binip inerken, namaz sonlarında ve arkadaşlarla bir yere gelince fazla telbiyede bulunmalıdır.

 

Telbiyeyi bir defada en az üç kere söylemek, araya insan sözü katmamak dahi müstehabdır.

 

Nevevî diyor ki: «Telbiyeden sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'e salâvat getirmeli ve Allah'dan gerek kendisi gerekse dilediği müslümanlar için istekte bulunmalıdır. Dileğin efdalı ridvânı ve cenneti istemek, cehennemden Allah'a sığınmaktır. Hoşa giden bir şey görüldüğü zaman:

 

— Lebbeyk, hakîki hayat, âhiret hayâtıdır, demelidir...»